Omuz rahatsızlıkları, sadece fiziksel gerilmelere değil, kalp hastalığı risk faktörlerine de bağlı olabilir.
Çoğu kişinin, “rotator kılıf” (tendonları omuz etrafına yapışan dört kası içine alan kas grubu) problemleri için aşırı ve/veya tekrar edilen fiziksel gerilmeleri sorumlu tutmasına karşın, Utah Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir çalışmanın baş yazarlığını yapan, Rocky Mountain İşçi ve Çevre Sağlığı Merkezi Direktörü ve Aile ve Koruyucu Hekim Profesörü olan Dr. Kurt Hegmann, M.P.H. (Halk Sağlığı Uzmanlığı), aksini keşfetmiştir.

Bulgular, rotator kılıf hasarına ve de omuzda, bunu çevreleyen tendonlarda ve kaslarda şiddetlenen eklem ağrısına sahip bireylerin, bu belirtilerin artmış bir kalp rahatsızlığı riski ile karşı karşıya olabileceklerinin bir işareti olabileceğinin farkına varması gerektiğini ve kalp hastalığı risk faktörlerini düzenlemeye gerek olabileceğini göstermektedir.

Fiziksel efor rahatsız edici bir sebep olabilir, ancak kanıtlar, diğer etkenlerin de bundan sorumlu olabileceklerine işaret etmektedir. Ayrıca, daha önceki araştırmalar, kalp rahatsızlığı riski yüksek olan kişilerin Aşil tendiniti, karpal tünel sendromu ve/veya tenisçi dirseği gibi kas-iskelet bozukluklarına eğilimleri olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Bu çalışma omuzlardaki problemleri de bu listeye eklemektedir, çünkü çalışmaya katılanların kalp hastalığına yakalanma risk faktörleri ne kadar çoksa, o kadar fazla omuz ağrısına sahip olma ihtimali bulunmaktadır.


Bu risk faktörleri nelerdir? Bazıları diyabet, yüksek kolesterol ve yüksek tansiyondur. Risk faktörlerine en fazla sahip olan çalışma katılımcılarının, faktörlerden hiçbirine sahip olmayanlara oranla 4.6 kat daha fazla omuz ağrısı olasılığına sahip olduğu ve rotator kılıfın tendinopatisi denilen ikinci omuz problemine yakalanma ihtimallerinin de yaklaşık olarak altı kat fazla olduğu bulunmuştur. Orta düzeyde kalp krizi riskine sahip olan kişilerin her iki omuzdan birinde sorun yaşama ihtimali daha düşüktür.
Yine de, fiziksel gerginliğin, omuz ağrısının en büyük nedeni olduğu gözükmektedir, ancak çalışmaya katılan 1.226 vasıflı işçide aksi sonuçlara rastlanmıştır. Doğramacılar, hava yastığı üreticileri ve et imalatçılarının dahil olduğu vasıflı işçiler üzerinde yapılan kuvvetli itme, çekme ve bükme faktörlerinin her bir işçiye atanarak bir endekse dahil edildiği çalışmada ergonomi uzmanları tarafından dikkatli bir gözlem yapıldı. Fakat daha çok gerilme gerektiren işler ve de diğer fiziksel aktiviteler, fazladan omuz güçlüğüne neden olmadı.
Hegmann, böylesine yüksek fiziksel bir gerginliğin rotator kılıf ile ilgili sorunların oluşmasını hızlandırabileceğini ancak temel faktör olarak görünmediğini belirlemiştir. Kardiyovasküler risk faktörleri, bir işçinin bu sorunlara maruz kaldığında ortaya çıkan çalışma faktörlerinden daha önemli olabilir.

 

Bu nedenle, kalp riski ile omuz sorunları arasında bir ilişki olabilir, ancak araştırmacıların bunu ispatlamak için geçmişe dönük bir araştırma yapmaları gerekir. Hegmann ayrıca, yukarıda sözü edilen kalp hastalığı risk faktörlerinin kontrol altına alınmasının omuz rahatsızlığını hafifletebileceğini de söylemektedir.