Doğada yapılan koşu yarışlarını duydunuz mu? Ben uzun zamandır koşu seven  ve koşan biri olarak  bu deneyimi yaşamak istedim. Ultra maraton adı verilen bu yarışlar Kapadokya, Likya yolu, İznik gibi lokasyonlarda gerçekleştiriliyor. Ultra maraton 120 km, 60 km, 21 km olarak 3 ayrı seviyede sporcular icin her sene dört veya beş kez düzenleniyor. Böyle bir yarışa karar vermeniz için mesafeler önemli detay olabilir. Ancak bir ultra deneyimi için mesafelerin karşılığı her adımda yeni bir keşif ve yeni bir macera olacaktır. Rota üzerinde bulunan dik iniş ve çıkışlar, değişken zemin şartları, hava sıcaklığı gibi etkenler bu durumla başa çıkmanızı sağlayacak ve vazgeçmeden yola devam eden savaşçı ruhunuzu ortaya çıkaracaktır!

Tüm bu şartlara karşı koyabilmek, öncesinde ciddi bir hazırlık süreci gerektiriyor. Eğim antrenmanları, uzun koşular, trail parkurlar, kuvvet antrenmanları gibi farklı kombinasyonlar ile birlikte haftalar öncesinden belirlenen hedef yarışa odaklanmak büyük önem taşıyor. Belki başlangıçta küçük mesafeler ile başlayacak olan bu tutku, her adımda sınırlarınızı keşfettiğiniz, her geçen gün daha uzun mesafelere uzanan ve parçası olmaktan mutluluk duyacağınız bir maceraya dönüşecektir.

Her yarış öncesi katılımcılar ile bir zorunlu malzeme listesi paylaşılır. Bu liste zorlu parkurda yanınızdan ayırmamanız gereken en önemli malzemeleri kapsamaktadır. Sırt veya bel çantası, en az 1 litre kapasiteli su kabı, cep telefonu, elastik ve yara bandı, acil durum battaniyesi, düdük, yağmurluk, şapka, yeterli miktarda yiyecek, uygun ayakkabı, kafa lambası, baton gibi malzemelerin yer aldığı liste bu şekilde uzayıp gitmektedir.

Ayakkabı: İlk defa kullanacağınız bir ayakkabı ultra yarışları için tam anlamıyla bir hata olacaktır. Daha öncesinde kesinlikle o ayakkabı ile antrenman yapılmış olması gerekiyor. Ayaklarda şişme sorununa karşı 1-2 numara büyük tercih edilmelidir. Parkur bazen sert ve keskin olacağı için yumuşak taban tercih edilmemelidir.

Çorap: Yastıklı ve kompres çoraplar tercih edilmedilir. Hatta yedek çorap bulundurmak gerekebilir.

Baton: Dik iniş ve çıkışlarda, bozuk zeminlerde dengeyi sağlamak için batonlar büyük yardımcılar olacaktır. Ayaklara binen yükü azaltarak, kolların desteği ile birlikte kolaylık sağlayacaktır.

 

Su Matarası ve Enerji Jelleri: Su bu zorlu yolculukta en büyük yardımcınız olacaki ayrıca 15 km2den sonra boşalan depolarınızı doldurmak için enerji jellerinden kullanabilirsiniz, ben yanıma almıştır ve faydasını gördüm. Karbonhidrat ve kafein icerige sahip bu jellerden antrenörünüze sorarak kullanabilirsiniz.

Şapka: Yarış esnasında yoğun güneş ışınlarına maruz kalınacağı için şapka kullanılması çok önemlidir. Ek olarak, güneş gözlüğü ve güneş kremi aynı şekilde fayda sağlayacak malzemelerdir.

Uyku Tulumu: Uzun kmler hatta günlere dağıtılarak koşulan yarışların bazı bölümlerinde dinlenmeniz gerekecektir. Bu yüzden uyku tulumu önemlidir.

Mat: Zemin sert ve rahatsız edici olacağından dinlenme anında mat kullanımısı gerekecektir.

Yiyecek: Ultra yarışlar beslenmenin büyük önem taşıdığı yarışlardır. Çoğu yarış organizasyonu istasyonlar kurarak bu ihtiyacı karşılayacaktır. Ancak yinede çantada yeterli besin bulunmalıdır. Karbonhidrat miktarı yüksek gıdalarla glikojen depoları doldurulmalıdır. Uzun etap organizasyonunda yemek işi oldukça başarılıydı.

Tüm hazırlık sürecinde antrenmanlar, malzemeler büyük önem taşıyor. Diğer oldukça önemli konu ise, beslenme! Yarış boyunca sizin ayakta kalmanızı sağlayacak olan beslenme faktörü yarış boyunca etkisini ortaya koyacak olan en önemli detay olacaktır. Yarış öncesi ve yarış sırasında sıvı alımına çok dikkat edilmelidir. Baharatlı ve yağlı gıdalardan kaçınılmalı, daha öncesinde hiç denememiş olduğunuz gıdalar ise tüketilmemelidir.

 

 

 

 

21 K Bitirdikten sonra ben 

 

 

Ancak hepsinden önemlisi bu parkurlar mental hazırlık gerektiriyor. İçinde farklı bir ruh barındıran bu parkurlar, zorlu şartlarda kolayca vazgeçme seçeneğini tercih etmek için değil kendinizi daha ileriye taşımak ve sınırlarınızı aşmanız için büyük fırsatlara ve keşiflere kapı aralamaktadır. Zorlu doğa koşullarında navigasyon, GPS cihazıyla yolunuzdan kaybolmadan devam etmek, düşme ve kaza riskini göz önünde bulundurmak, ani ısı değişimleri ile yaşanabilecek zorluklara hazırlıklı olmak gibi gündelik hayatta karşılaşmayacağımız pek çok dinamik var. Ama sonuçta değdi mi, değdi.  Diyorum ya, bence herkesin tek yarışı kendiyle olmalı. Benim de hep öyle oldu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Likya Yolu deneyiminde 21 km benim için inanılmaz oldu. Böyle zorlu organizasyon ülkemizde olur mu diyenleriniz olacaktır. Benim de olmuştu. Bu işi senelerdir yapan Uzun Etap ekibine de tebriklerimi iletiyorum. Tüm organizasyon inanılmazdı.

Hazırlanmak isteyenlere tavsiye ederim.