Neredeyse tüm hücrelerimizde mitokondriler vardır ve bizler için hayati öneme sahiptirler. Enerji kaynağımız olan ATP (adenozin trifosfat) üretimini sağlarlar .Lisedeki biyoloji derslerini hatırlayalım hadi biraz. Şu cümle mutlaka tanıdık gelecektir ‘mitokondriler hücreler için enerji üretilmesini sağlar.’ Tanıdık geldi değil mi? Mitokondiler yiyeceklerden aldığımız enerjiyi hücrelerimizin kullanabileceği enerjiye dönüştüren organellerdir.Ancak bu enerji dönüşümünden daha fazlasıdır.

Hücrelerimiz tıpkı mini minnacık bir organizma gibidir. DNA’ları vardır,organelleri vardır. Bu organellerden birisi de konumuz olan mitokendridir. Mitokondriler  hücrelerin ihtiyacı olan enerjinin üretildiği yerdir. Yani aslında bizim hareket etmemizi ,yememizi ,içmemizi ,organlarımızın çalışmasını  aslında enerji gerektiren her şeyi yapabilmemizi sağlayan enerji merkezimiz mitokondrilerdir. Ama her enerji üretim alanında olduğu gibi mitokondriler de bu metabolik işlem sonrasında atık oluştururlar. Bu atıklar fabrikaların bacalarından çıkan isli duman değil rahat olun . Ama vücudumuz için iyi olmayan hırçın davranan serbest radikaller oluşur.  Serbest radikaller de vücudumuzda hırçın şekilde hareket ettiği için zarar vermeye eğilimli oluyorlar.

Her hücre enerjisini mitokondrilerden sağlıyor demiştik ve doğal olarak daha çok enerjiye ihtiyacı olan hücrelerin daha fazla mitokondrisi vardır . Mesela bir kalp hücresinin daha fazla mitokondriye sahip olması gibi. Mitokondrilerin sayısı yaşlanma ile birlikte azalmaya da eğilimlidir.

Mitokondrilerin iyi çalışması ,mitokondrilerin kendisinin iyi olmasına bağlıdır. Onların iyi olması da enerji üretiminin kaliteli bir şekilde olmasıdır.Kaliteli enerji üretiminde daha az atık daha fazla enerji elde ediliyor.

Eğer mitokondrileriniz yaşlanıyor ve kendini iyileştiremiyorsa  enerji metabolizması bozulur dolayısıyla yağ yakımı azalır,yorgunluk ,sarkopeni (kas kaybı),bilişsel faaliyetlerin azalması   gibi sonuçları olabiliyor.

Neden mitokondrilerimiz yaşlanıyor ,artık iyi çalışamıyor diyorsanız da bunun sebebi mitokondrilerin çok çalışması. Vücudumuza ne kadar çok besin alırsak mitokondriler o kadar çalışıyor ve doğal olarak da bu çalışmanın sonucunda yıpranıyor.Eğer beslenmemizde birazcık kalori kısıtlamasına gidersek ,bir bir kalori saymaktan bahsetmiyorum, genel olarak beslenme düzenimizde kalorisi fazla hatta  bir besin değeri olmayıp boş enerji veren yiyeceklerden uzak durarak bu durumu çözüme ulaştırabiliriz.Tabii hareket ederek de vücudumuzun mitokondri üretimini arttırmasını da sağlayabiliriz.

Yani kısacası yapmamız gereken en önemli şey gereksiz boş enerji içeren herhangi bir besleyiciliği olmayan besinlerden uzak durup ,birazcık lokmalarımızı azaltıp bolca  hareket ederek daha sağlıklı mitokondrilere sahip olabiliriz.

Vücudumuz serbest radikal denen atıklar üretiyor demiştik bu serbest radikallerin vücudumuzdan uzaklaştırılması için de beslenmemizde  bolca antioksidan bulunduran sebze ve meyvelere yer vermeliyiz.Rengarenk beslenmeli,rengarenk salatalar yapmalıyız.  Sebze yemeklerini pişirirken de sebzelerden maksimum vitamin mineral almak için doğru pişirme teknikleriyle pişirmeliyiz. Ve tabii sofrafımızdan salataları eksik etmemeliyiz.

Vücutta enflamasyonu arttıran besinlerden uzak durmak da önemlidir. Paketli hazır endüstriyel gıdalar,basit karbonhidrat dediğimiz obeziteye ,diyabete yol açan rafine şekerler bunların başında geliyor fakat bu listeye tahıllar ve süt grubu besinler de enflamasyonu tetiklediği için dahil edilebilir.Bunun yanında omega 3 yağ asitlerinden zengin bir beslenme  düzeni enflamasyonun azaltılmasında etkilidir.

İyi bir uyku size iyi gelebilir. Uyku vücudun hem iyileşme hem de atıkları uzaklaştırma anıdır. Düzenli ,iyi uyku hem mitokondrilerine hem de size iyi gelir ,yaşam kalitenizi arttırır.

Belirli saatlerde beslenmek de ayrı bir çözümdür.sirkadien ritme uygun  bir şekilde besin tüketmek , gece vücudun dinlenmek istediği zaman dilimlerinde onu sindirim yapması için zorlamayıp kendini bakıma almasına izin vermek önemlidir.

Hareketli bir yaşam :yürüyüşler yapmak, egzersiz yapmak, evi temizlemek, arabayı kenara koyup küçük alışverişler için yürümek, mümkünse spora gitmek  mitokondri üretimi için uygun ortam oluşturur. Böylelikle vücudunuz daha fazla oksijenlenir .

Zaman içerisinde mitokondrilerimizin yenilenmesi, iyi bir enerji jeneratörü olarak görev alması için yaşam tarzı değişikliği yapmak  gereklidir. Yeterli ,dengeli ve çeşitli beslenmek önemlidir . İyi bir uyku ,hareketli bir yaşam ve gece –gündüz döngüsüyle doğayla uyumlu bir yaşam mitokondrilerimizin genç kalmasını dolayısıyla aslında bizlerin genç ve sağlıklı olmasını sağlar.