Scarlett Johansson geçtiğimiz senelerde çok ünlü bir markanın yüzü olmuştu ve aslında bundan önce de, güzelliğiyle tüm erkeklerin ve hatta kadınların başını döndürüyordu. Özellikle kırmızı halıda en çok merak edilen ünlülerden biri olan Johansson, saç stiliyle ve duru güzelliğiyle her daim ilgiyi üstünde tutmayı başarıyor.

Scarlett Johansson, bir başka şehre giderken ya da gündüzden geceye geçerken, makyaj stilini hiç değiştirmiyor. Aslında kendi tarzını yakaladı ve bu şekilde de devam edecek gibi görünüyor. Gündüz için herhangi bir nude ruj sürüyor, parlak bir cilt makyajı, hafif ama belirgin bir allık ve rimelle, minimal bir görünüm elde etmeyi seviyor.

Gece için, dumanlı göz ve nude dudaktan, klasik bir eyeliner ve kırmızı dudaklara kadar pek çok farklı görünümü denemek istiyor. Her zaman kırmızı halıya saygı gösterdiğini söylüyor ve klasik güzelleri kendine örnek alıyor. Rita Hayworth, Lauren Bacall ve Lucille Ball, görünüşüne ilham veren güzellik simgelerinden sadece birkaçı.

Eğer kısa süre içinde hazırlanması gerekiyorsa, rujlara güveniyor. Rujun bir kadını tamamen değiştirdiğini düşünen Scarlett Johansson, krem rujları seviyor. Çok fazla çaba sarf etmeden giyinmek, flört etmek ve eğlenmek için mükemmel bir yoldur. Kusursuz bir klasik dudak şekli yaratmak için kırmızı rujla doldurmadan önce dudaklarının dış kenarlarını belirginleştirmek amacıyla mutlaka bir dudak kalemi kullanıyor.

Scarlett Johansson’un cilt bakımı sırları:


Eğer hassas bir cildiniz varsa, önerilerine kulak verebilirsiniz. Çok hassas bir cildi var ve her türlü soruna eğilimli. Bu nedenle, her zaman uyumadan önce makyajını temizliyor. Hassas cildi onu kokusuz cilt bakım ürünleri kullanmaya mecbur ettiğinden, ürün seçerken çok özenli davranıyor. Ayrıca haftada bir kez fırçalarını temizlemeyi ihmal etmiyor ve genellikle herhangi bir nemlendirici kullanmıyor. Tüm önlemlere rağmen, cildine en az haftada bir kez iyi bir bakım uyguluyor. Bunun için ise, cilt maskelerine güveniyor.

Scarlett Johansson’un beslenme sırları:

O, sağlıklı kadınların tekrar tekrar güzelleştiğini vurguluyor. Scarlett için, aç kalınan diyetler ve kapsamlı egzersizlerden kaçınmak gerekiyor. Kadınların da imrendiği kum saati şeklindeki vücut hatlarının sırrı, sadece ılımlı egzersizden ve beslenme açısından kendini kontrol etmesinden geçiyor.

Ama bir peynir bağımlısı olduğunu ve çizburger yemeği çok sevdiğini itiraf ediyor. Arada sırada kendini şımartıyor ama yemeklerinin çoğunun sağlıklı olmasına özen gösteriyor. Yeterli uyku çekmek ve dinlenmek için fazla stresten uzak durması gerektiğini söylüyor. En değerli önerilerinden biri de yağ tüketimi!

Yağ tüketimini bırakmanın gerekli olduğunu söyleyen Scarlett, bunların sağlıksız trans ve doymuş yağlar olduğunu belirtmeden geçmiyor. Doymamış yağlar, vücudun sağlığı için çok önemlidir. Sızma zeytinyağı, avokado ve kinoa gibi gıdalar tarafından sağlanan sağlıklı yağlar ve düşük glisemik indeksli karbonhidratlardır ve bu besinleri, Scarlett gibi siz de tüketebilirsiniz.

Scarlett Johansson’un moda sırları:

En iyi olduğu şeyi göstermeye çalışan Scarlett Johansson, mutlaka vücut hatlarını belli eden giysiler tercih ediyor. 1940’larda çok popüler olan kadınsı hatlara sahip olduğundan, hiç de zorlanmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca ayakkabı tercihini de çoğunlukla topuklu ayakkabıdan yana kullanıyor.

En sevdiği markalar, Louboutin, Dolce & Gabbana ve Alexander Wang.

Çantasında neler var?

• Her zaman yanından ayırmadığı şey, iki fazlı göz makyajı temizleyicisi! Ayrıca cildi için, gündüz kremini yaşına uygun olarak tercih ediyor ve mutlaka SPF15 koruma içermesine dikkat ediyor.
• En sevdiği göz makyajı için, buğulu gözler elde etmek amacıyla kullanabileceği koyu renkli bir kalem ve gündüz için açık renkli bir far tercih ediyor.
• Parlak dudaklar için, kırmızı rujun üstüne mutlaka bir lipgloss uyguluyor. Bu ürünlerin yapışkan olmadığını ve dudaklarını kurutmadığını düşündüğü için onları kullanmayı seviyor.
• Ayrıca favori rujunu da çantasından ayırmıyor.

Scarlet Johansson’un 2014 yılında kendisine sorulan sorulara verdiği muhteşem cevaplara bir göz atın!

• Saçlarımı sadece kesmek istedim. Sanırım bir at kuyruğu yapmaktan ya da bir peruk altına saklamaktan bıktım.
• Asla çılgın bir güzellik rutinine sahip değildim. Spaya bile gitmem. Sadece spor salonuna gitmek için zaman yaratmaya çalışıyorum.
• Ruju çok seviyorum. Benim için en mükemmel renk kırmızı olabilir. Ayrıca rimel benim için çok önemlidir.
• Evde pijama ile takılmayı çok seviyorum. Ayrıca geleneksel bayram kutlamalarına muhakkak katılırım.
• Eğer gün boyunca dışarıda olacaksam ve bir partiye hazırlanmak için sadece birkaç dakikam varsa, muhtemelen bir kat makyaj bazı, bir kat maskara ve belirgin bir dudak benim için yeterli olacaktır.
• Kendime eyeliner sürebilirim. Ayrıca uzun zamandır uzun kuyruklu eyeliner konusunda başarılıyım. Bir kere başarınca, artık sorununuz kalmıyor. Bunu yapmak için açılı bir fırça ve krem ürün kullanıyorum.
• Saçlarım kısa olduğundan çok az bakım gerektiriyor. Boyatmadığım zamanlarda yıkayıp çıkıyorum.
• Fitness rutinim değişmiyor, birçoğu dayanıklılık ve kuvvet antrenmanıdır. Terlemek isterim. Pilates ve yoga ile ilgili her şeyi denedim ve farklı şeylerle uğraşmaktan hoşlanıyorum ama her zaman eski moda bir atletik, tam vücut antrenmanına geri dönüyorum.
• Spor yapmayı severim. Elbette, herkes gibi spora gitmek istemediğim günler de oluyor. Çalıştığımda her gün spor salonuna gitmek, bir rutine girdikten sonra benim için kolay sayılır. Bu, beni iyi hissettiriyor. Ama bir kez gevşemeye başladığımda, geri dönmek çok zor. Özellikle kas tonunu kaybettiğinizde, her şeye yeniden başlamanız gerekiyor.