Uyuşturuculara, alkole, kokaine veya diğer uyarıcılara olan bağımlılık beynin davranışsal olarak ortaya koyduğu hastalıklarıdırlar ve bunlar tek başlarına kriminal davranışlar yahut antisosyal zayıf kişilik bozuklukları sebebiyle değiller.

Kişinin kendini uyuşturuculara, kokaine ve diğer madde kullanımlarına maruz bırakması ile birlikte bağımlılık geliştirmeye yatkınlığını arttıran genlerin pek çok varyasyonu mevcut. Araştırmalar her maddenin bir çok genin yorumlanmasında değişime sebep olduğunu gösteriyorlar. Özellikle de uyuşturucular, stres tepkis sistemleri ve nörotransmiterler davranışlarda değişimlere sebep oluyorlar.

Mevcut uyuşturucu krizinde üç önemli nokta var:

  • Doktorlar pek çok hastada sadece 1-3 gün gerekli olsa da en fazla bir hafta uyuşturucu bazlı ilaç yazmalılar.
  • Naloxone uyuşturucu aşırı dozunun tedavisinde güvenli ve kısa bir çözüm ve tıp personelleri, ilk yardımcılar, uyuşturucu bağımlılıları ile etkileşimde olan insanlar için alınabilir bir fiyatta olmalı.
  • Methadone farmakoterapisi ve buprenorphine naloxone tedavisi daha yaygın şekilde uygulanabilir olmalı. Böylece bağımlılıkların daha verimli şekilde tedavileri mümkün olabilir.

Özel bağımlılık yapıcı hastalıkların tedavilerinde kullanılan özel ilaçlar daha yaygın kullanılmalılar. Nalmefene ve naltrexone alkolik hastaların %20 ila %40’ında etkili, özellikle de mu opioid reseptörünün A118G varyasyonunun bir veya iki kopyasına sahip olan hastalarda. Kokain ve diğer uyarıcıların farmakoterapötik tedavi seçenekleri henüz mevcut değiller ancak kokain ve alkol bağımlılığı için potansiyel tedavilerin sentezi için çalışmalar son hız devam ediyorlar.