Akıllı alışverişler için hepimizin bazen birkaç hatırlatmaya ihtiyacı olur. Bazı küçük ipuçları,alışverişle daha sağlıklı bir ilişki kurmak konusunda bize yardımcı olabilir. Doğru alışveriş stratejilerini, sizler için derledik.
- Liste yapın. Birçok insan istemedikleri ya da ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alarak fazlasıyla para harcar. O yüzden, hem zamanınızı hem paranızı harcadığınız alışverişe çıkmadan önce hazırlık yapın. Elinizde olanları gözden geçirip neye ihtiyacınız varsa yazın. Fakat listeye eklediklerinizin gerçekten ihtiyaç mı yoksa geçici istekler mi olduğuna dikkat edin. Bu ikisi arasında büyük bir fark var. Alışverişe çıktığınızda ise bu listeyi kullanmayı unutmayın ve orda olmayan hiç bir şeyi almayın.
- Bir bütçe belirleyin. Eğer herhangi bir limitiniz olmazsa alışveriş sonunda ihtiyacınız olmayan şeyler aldığınızı fark edersiniz. O yüzden ihtiyacınız olan şeyleri gözden geçirip tahmini bir hesap yapın. Alışveriş bittikten sonra pişman olmak istemezsiniz değil mi? O yüzden tıpkı liste yaptığınız zamanki gibi, alışveriş sırasında da bu bütçeye uygun davranın. Limitiniz ister 50 ister 500 ya da 5000 TL olsun, bu rakamlara vardığınız zaman durun.
- Nakit ödeyin. Araştırmalara göre, kredi kartıyla yapılan alışverişlerde, nakitle yapılanlara göre %20-50 fazla ödüyoruz. O büyülü plastik kartlar yüzünden, alışveriş yaparken Monopoly parası harcıyormuşuz gibi davranıyoruz. Sanki harcadığımız para, zar zor kazandığımız paranın ta kendisi değilmiş gibi. O yüzden alışveriş listenizi yapıp bütçenizi belirledikten sonra, yanınıza nakit para alıp alışverişe öyle çıkın. Nakitle ödeme yapmak, olması gerektiği gibi daha “gerçek” hissettirecek ve sizi, alışveriş deneyimine doğru bir şekilde bağlayacaktır.
- Bir zaman dilimi belirleyin. Alışveriş merkezinde amaçsız bir şekilde dolaşmayın. Birçok insan, öğleden sonralarını geçirdikleri bir aktivite olarak alışveriş merkezinde dolanmayı severler. Fakat akıllı bir alışveriş yapmak istiyorsanız, bundan uzak durun. Listenizdekileri almanızı sağlayacak bir zaman dilimi belirleyin ve süreniz dolduğunda da eve dönün. Zamanınız, boş boş dolaşmakla harcanmayacak kadar önemli. Sadece ihtiyacınız olan şeyleri aldıktan sonra, artık alışverişi bırakın ve gününüzün kalan zamanını başka bir şekilde değerlendirin.
- Sizin için en uygun olan zamanı seçin. Eğer kendinize uygun bir zamanda yapmazsanız, alışveriş çok yorucu ve stresli olabilir. Dükkanlarınve alışveriş merkezlerinin en yoğun olduğu vakitler (akşam saatleri ya da Cumartesi sabahları gibi) sizi rahatsız edici bir ruh haline sokabilir. Bu da, akıllı bir alışveriş için pek de istenen bir durum değil. O yüzden en canlı ve pozitif olduğunuz vakitleri seçin, kalabalıklardan kaçının ve yorgunluğu önlemek için de düzenli olarak ara verin ya da kısa süreli alışverişler yapın.
- Alışverişe yalnız çıkın. Birçok insan alışveriş partnerinin suç ortağı gibi olduğunu düşünür. İstemediğimiz ya da ihtiyaç duymadığımız şeyleri almak konusunda, belki de bilinçaltlarındaki kişisel motivasyonlarla, bizi ikna ederler. Fakat unutmayın ki, yaptığınız alışverişin sonuçlarını yaşayacak tek kişi sizsiniz, arkadaşınız değil. Eğer alışverişe çıkmayı sosyal bir aktivite olarak görüyorsanız, herhangi bir şey almadığınız takdirde bu oldukça normal bir durum. Vitrinlere bakın ya da birlikte bir şeyler atıştırın ama kendi başınıza alışverişe çıkana kadar bir şey almayın.
- Yorgun, aç, yalnız, sıkkın ya da mutsuz olduğunuzda alışveriş yapmayın. Bunlar, insanların bilinçsizce alışveriş yapmasına neden olan duygulardan sadece birkaçı. Eğer kendinizi bu saydıklarımız gibi hissediyorsanız, alışverişe çıkmayın. Duygusal olarak daha dengeli bir duruma gelene kadar başka bir aktivite yapın.
- “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” diye sorun. Çoğumuz bazen düşünmeden, adeta bir refleks olarak alışveriş yapıyor, istemediğimiz ya da ihtiyacımız olmayan şeyleri alıyoruz. Bu durumdan kurtulmanın yollarından biri, almayı düşündüğünüz şeye sahip olduğunuzu hayal etmektir. O şeyin sizin olduğunu, evinizde ya da dolabınızda durduğunu düşünün. Bu sizi heyecanlandırıyor mu? Yoksa artık o kadar parlak gözükmüyor mu? Kararınızı bu şekilde vermeye çalışırsanız, ihtiyacınız olmayan şeylere paranızı ve vaktinizi harcamamış olursunuz.
- Satış görevlisinin orada olmasının tek nedeni size satış yapmaktır. Ne kadar arkadaş canlısı ya da yardımsever olurlarsa olsunlar, satış görevlilerinin tek amacı, size o ürünü satmaktır. Sizin o mağazadan bir şeyler alarak çıkmanızı isterler. Çünkü işleri budur. Çok arkadaşça davranabilirler ama unutmayın ki bu onların görevidir. O yüzden ihtiyacınız olan şeyleri almaya çalışın, satıcının size satmak istediğini değil.
- Bir şeyleri sadece indirimde olduğu için almayın. İndirim kelimesi, yanına “ayakkabı”yı da ekleyince çok tehlikeli olabiliyor. Unutmayın ki, ihtiyacınız olmayan, istemediğiniz ya da size uymayanşeylerin indirimde olması, ucuza alışveriş yaptığınız anlamına gelmez. Nasıl ki parayı camdan atmıyorsanız, aynı parayı giymeyeceğiniz kazaklara ya da kullanmayacağınız eşyalara da vermek istemezsiniz. Kendinizi sadece alışveriş listenizde olan ve bütçenizi aşmayan şeyler indirimde olduğunda “alışveriş çılgınlığına” kaptırabilirsiniz.
