Günlük olarak cinsel organlarının temizliğini yapan ve bu iş için üretilmiş olan temizlik ürünlerini kullananlarda bile vajinal enfeksiyonlar ortaya çıkabiliyorlar ve pek çok kişi bunun neden olduğunu merak ediyor.

Genital bölgede kullanımının güvenli olduğu söylenen temizleyicileri aşırı kullanmak, vajinanın hassas dengesini bozabilir ve enfeksiyonlara yol açabilir deniliyor ancak bu gerçekten de doğru mu?

Farklı yıkama suları, ıslak mendiller, tıraş jelleri, kayganlaştırıcılar gibi genital temizlik ürünleri var ancak vajinal buharlama ve duş gibi çeşitli uygulamalar da dünya çapında popüler durumdalar.

İstatistikler kadın temizliği pazarının sadece 2017 yılında bile milyon dolarlık bir sanayi haline geldiğini gösteriyorlar ve bu konuda ABD ile Çin liderliği elinde tutuyor.

2018 yılında ABD’de vajinal ürünlerin satışı 286 milyonu bulmuş ve vajinal temizlik suları 41 milyonluk bir payı oluşturuyorlar. Bununla birlikte temizlik mendilleri, tamponlar gibi ürünler de 309 milyon dolarlık bir pazarı oluşturuyorlar.

Fakat son senelerde vajinal sağlığa dair eğitim materyalleri ve web sitelerinde vajinanın kendini temizleyen bir fırın gibi olduğu görüşü yaygınlık kazandı.

Bu fikrin sebebi ise vajinanın doğal olarak ürettiği akıntıların ölü hücreler ve bakterileri atmak için olduğu düşüncesi ve bu nedenle sabun, su veya diğer ürünleri temizlik için kullanmaya gerek yok.

Peki vajinanın ek bir temizliğe ihtiyacı yoksa, aynısı vulva için de geçerli mi? Farklı temizlik ürünleri vulva-vajina sağlığını nasıl etkileyebilirler? Bu soruların bazılarına yanıt arıyoruz.

Vulva ve Vajinanın Temelleri

İlk önce temel bilgileri görelim: Vajina nedir, vulva nedir ve bu ikisi arasındaki fark nedir? Tıbbi anlamda vajina, rahim ağzından vajinal açıklığa kadar olan içerideki kaslı kanala deniliyor.

Vulva ise kadın genital yolunun dış kısmı ve içerisinde şunlar var:

  • iç ve dış dudaklar
  • klitorisin dış kısmı ve onu koruyan katlanmış deri
  • vajinal açıklığı çevreleyen aralık
  • üretra açıklığı

Vulva ve vajina sağlığını korumak için kişi iki önemli şeyin dengede kalmasını sağlamalı: pH dengeleri ve bakteri dengesi.

Çalışmalar vulvanın pH’ının 3.5-4.7 arasında değişim gösterdiğini, vajinal pH düzeyinin ise kişinin yaşına ve menstrüal döngüsündeki aşamasına göre değişim gösterdiğini gösteriyorlar.

Yani üreme çağına gelmeden ve adet görmeye başlamadan önce vajinal pH 7 yani nötral olacaktır. Üreme çağında ise 3.8-4.4 arasında olabilir. Menopozda ise hormon deplasman tedavisi alınıp alınmadığına göre 4.5-5 ve 6.5-7 aralığında olabilir.

Vulva ve vajinanın dengeli mikrobiyomunu neyin oluşturduğunu anlama konusunda ise konular daha karmaşık hale geliyorlar.

Vajinada bakteri popülasyonu adet döngüsünün fazına göre değişim gösterir ve bazı çalışmalara göre farklı etnik kökenlere sahip bireylerde bu bakteri ortamı da değişiklik gösterebiliyor.

Vulvadaki mikrobiyotada ise uzmanlar normal vulva bakteri popülasyonunun neye benzediğini belirlemek için bir kaç çalışma yapmışlar. Bununla birlikte varolan araştırmalar vulvanın doğal olarak vajinada bulunan bakterilere sahip olduğunu ve bunlardan bazılarının kişinin dışkısında da bulunduğunu gösteriyorlar.

Ancak bir çalışmada varılan sonuçlara göre, vulva normalde düşündüğümüzden daha karmaşık çünkü sahip olduğu bakteri popülasyonu kişiden kişiye büyük değişiklikler gösteriyor.

Hangi Ürünleri Kullanmak Güvenli Değil?

Sağlıklık vulva ve vajina ortamı konusunda bu kadar az şey bildiğimizi dikkate alırsak, bu bölgenin temizliği için kişinin hangi ürünleri kullanabileceğinin belirlenmesinin oldukça zor olacağını söyleyebiliriz.

Ancak kadın temizlik ürünleri ve vajinal enfeksiyonların gelişimi arasındaki bağlantıyı araştıran çalışmalarda, vajina ve vulva bakımında hangi ürünlerin ve prosedürlerin kullanımından kaçınılması gerektiğine dair bazı sonuçlara varabiliyoruz.

Vajinal duş, yani vajinanın temizlik ürünleri ve suyla durulanması işi çok yaygın ve bir o kadar da sağlıksız. Buna evde su ve sirke ile hazırlanmış ve aletler ile yapılan uygulamalar da dahil.

Çeşitli çalışmalarda vajinal yıkamanın vajinadaki doğal bakteri dengesini bozduğu ve onu cinsel yolla bulaşan hastalıklar dahil olmak üzere enfeksiyonlara daha açık hale getirdiği belirtiliyor, bu da rahim ağzı kanseri ve pelvik inflamatuvar hastalık riskini arttırıyor.

2018 yılında Kanada’nın Guelph Üniversitesi’nde görev yapan araştırmacılar, jel temizlik ürünlerinin kişinin mantar enfeksiyonu kapma riskini sekiz kat arttırdığını ve bakteri enfeksiyonu kapma riskini ise 20 kat arttırdığını keşfettiler.

Aynı çalışmada yıkama sularının da bakteri enfeksiyonu riskini 3.5 kat, idrar yolu enfeksiyonu riskini ise 2 kat arttırdığı keşfedildi. Bilimadamları temizlik mendilleri ve idrar yolu enfeksiyonları arasında da benzer bir ilişki buldular.

Çalışmanın baş yazarı Kieran O’Doherty şöyle diyor: “Bu ürünler enfeksiyon ile savaşta önemli olan sağlıklı bakterilerin çoğalmalarına engel olabilirler. Toplumumuz kadın genital organlarını kirli olarak görüyor ve kadınların bu sorun için vajinal temizlik ürünlerine başvurmaları da soruna katkıda bulunuyor.”

Sexually Transmitted Diseases’te yayınlanan daha eski bir çalışmada, köpük banyosu yapan kişilerin, vajina veya vulvaya antiseptik ürünler sürenlerin veya satın alınmış yahut evde hazırlanmış vajinal temizlik sularının bakteriyel vajinozis kapma ihtimallerinin daha fazla olduğu görülüyor.

Nemlendiriciler ve spermisitler de zarar verebilirler. 2013’teki bir deney tüpü çalışmasında, Vagisil kayganlaştırıcı ve spermisit ürünlerinin iyi bakterilerinin gelişimini anında durdurduğu belirtiliyor.

Araştırmacılar spermisitin bakterileri tamamen öldürdüğünü, kayganlaştırıcının ise Lactobacillus gelişimini ciddi anlamda baskıladığını belirtiyorlar.

İyi Uygulamalar Nelerdir?

Vajinanın sağlıklı ve temiz tutulması söz konusu olduğunda, en iyisinin vajinanın kendini doğal olarak ürettiği akıntılar ile temizlemesine müsaade etmek olduğu belirtiliyor.

Eğer vajinal akıntının rengindeki değişimlerden veya kokusundaki farklılıklardan endişe ediyorsanız, potansiyel bir enfeksiyon için doktorunuza gitmelisiniz.

Bazı insanlar vajinal kokudan endişe ederek onu ortadan kaldırabilecek ürünler satın alsalar da, vajinaların kendilerine özel kokularının olması normal.

Ancak vajinayı temizlemek gereksiz ve hatta zararlı olsa da, vulva temizliği ne olmalı? Bu konudaki araştırmalar henüz kesin sonuçlar vermiyorlar.

2017 yılında yapılan bir literatür taramasında, vulva çevresindeki derinin düzenli olarak hafif, kokusuz ve sabunsuz bir yıkama suyu ile temizlenmesi öneriliyor ve bunun ter, adet kanı, ölü hücre ve diğer zararlı bakteri içerebilecek biyolojik maddelerin birikimine engel olacağı belirtiliyor.

Çeşitli resmi rehberlerde de tahriş edici olmayan hipoalerjenik sıvı yıkama sularının vulva için uygun olduğu belirtiliyor.

2013’te yayınlanan bir rehberde şöyle deniliyor: “Vulvanın su ve sabunla yıkanması kurumaya ve kaşıntılara sebep olabilir. Sabun alternatiflerini kullanmak koruyucu ve yatıştırıcı olabilir ve cildin kuruyup rahatsız olmasına da engel olabilir. Su bazlı kremler de sabun yerine kullanılabilirler.”

Ancak bu rehberler vulvanın günde bir defadan fazla olmak gibi aşırı miktarda yıkanmasının onu rahatsız edip sağlığını bozabileceğini belirtiyorlar. Bu nedenle bu bölgenin temizliğinde lif gibi ürünlerin kullanımından kaçınılmalı ve sadece kuru bir havlu ile kibarca kurulanmalı.

Kısacası, jinekologlar arasındaki ortak görüş vajina ve vulvanın genelde kendi başına idare edebildiği ve onları sabunlar, parfümler, kremler ve jeller ile işgal etmenin faydadan çok zarara sebep olduğu yönünde.

Eğer vulvanın şeklinden, görünümünden, kokusundan veya hissiyatından endişe ediyorsanız, ilk olarak eczaneye veya başkalarının görüşleri için internete değil, doktorunuza başvurmalısınız.

Onlar size doğru bilgileri verebilirler ve böylece en doğru önlemler alınabilir.