Herkesin bizi sevmesini istesek de, bu, gerçekleşmesi oldukça zor bir durum. Bazen bunun için uğraşırken, yapmamız gerekenlerin tam tersini yapıp, daha sonra da neyin yanlış gittiğini anlamaya çalışırız. İşte bu noktada, yardımımıza kitaplar ve bu konuda yapılmış araştırmalar koşuyor. İnsan ilişkilerine odaklanan psikolojik çalışmalardan derlenen ve günlük hayatınızda işinize yarayacak birkaç tavsiyeyi, Uplifers olarak sizlere sunuyoruz.

  1. Birileri size kızıp bağırmaya başladığında, sakin kalmaya çalışın. Bu onları daha da sinirlendirecek olsa da, bir süre sonra yaptıklarından utanacaklar ve emin olun yaşanan bu tatsızlık, sizden daha çok onların kafasına takılacak.
  1. Yeni tanıştığınız insanlarla konuşurken, onlara isimleriyle hitap etmeye çalışın. İnsanlar, bir çeşit güven ve arkadaşlık duygusu sağladığı için, isimlerinin kullanılmasından çok hoşlanırlar.
  1. Eğer bir şeyi öğrenmekte çok zorlanıyorsanız, onu arkadaşınıza öğretmeye çalışın. Hem daha az sıkılırsınız hem de arkadaşınız öğrenmeye başladığında siz de konuyu daha iyi anlarsınız.
  1. Eğer yeni tanıştığınız ya da çok iyi tanımadığınız birinden büyük bir iyilik isteyecekseniz, ilk önce verebileceğinden emin olduğunuz, küçük şeyler isteyerek başlayın. Buna psikolojide “kapıdaki ayak tekniği” deniyor: Önce önemsiz ve küçük bir şey isteyip, daha sonra asıl istediğinizi söylemek.
  1. İlk buluşmalarda yapılacak en iyi aktivitelerin lunaparklardaki hız trenleri, korku filmleri ya da adrenalini artıracak herhangi bir yere gitmek olduğunu biliyor muydunuz? Olay şu: Adrenalin arttığında insanlar heyecanlanır, kalp atışları yükselir ve o anda yaptıkları aktiviteden ziyade, sizinle vakit geçirmekten ne kadar zevk aldıklarını düşünürler. Fakat böyle bir hamle yapmadan önce, karşınızdakinin de bu tarz aktivitelerden hoşlandığından emin olun. Aksi taktirde hiç beklemediğiniz sonuçlar alabilirsiniz.
  1. Yakın zamanda yapılan araştırmalara göre, bir çocuğa “çok zeki” olduğunu söylemek yerine, çabaları ve çalışkanlığıyla ilgili yorum yapmak gerekiyormuş. Bunun temelinde de şu yatıyor: Bir çocuğa çok zeki olduğu söylendiğinde, bu imajın kalıcı olmasını isteyeceği için, onu bozmamak adına hiç bir çabaya girmemeye başlayabiliyorlar.
  1. Eğer bir arkadaş grubu içindeyseniz ve o sırada herkes bir şeye gülüyorsa, gülerken istemsiz olarak size bakan kişiye dikkat edin. Çünkü söylenene göre kahkaha atan kalabalık bir grup içindeyken, insan kendisine en yakın hissettiği kişiye bakarmış.
  1. Özellikle bir toplantıda ya da ona benzer bir durumdayken, birinin bir konuda tamamen yanlış şeyler söylediğini düşünüyorsanız, bu duruma itiraz ederken kendinizi referans alın. Örneğin:

Yanlış: Bence tamamen yanılıyorsun.

Doğru: Ben tam olarak anlamadım sanırım. Anladığım kadarıyla durum şöyle….Haksız mıyım?

  1. Eğer hararetli bir tartışmanın ortasında kaldıysanız, “sen” kelimesinden uzak durun. Çünkü “sen” diye başlanan cümleler suçlayıcıdır ve bu tartışmada size bir yardımı dokunmayacaktır.