Ağız sağlığınız ve genel sağlığınız arasında yüksek bir ilişki olduğunu biliyor muydunuz? Yapılan araştırmalar, ağzın hastalıklar ve sağlık konusunda ciddi bir gösterge olduğunu gösteriyorlar ve bu nedenle ağız sağlığı aslında kötü bir sağlığın ön uyarı sistemlerinden bir tanesi.

Ağızlarımız bakteri ile doludurlar ve bunlar arasında hem zararsız bakteriler bulunurlar hem de oral enfeksiyonlara, çürüklere, dişeti hastalıklarına ve kötü ağız kokusuna sebep olan kötü bakteriler bulunurlar. Fakat günlük ağız bakımı sayesinde diş ve ağız problemlerine sebep olan zararlı bakteriler kontrol altına alınabilirler.

Diş eti çekilmesi ise diş eti hastalıklarının en önemli işaretlerinden bir tanesidir. Bakteri içeren plaklar dişler ve diş etleri üzerinde biriktiklerinde, bu öylesi büyük bir inflamasyon yaratır ki diş eti dokusunun kendisi yok olmaya başlar. Dolayısıyla diş etleri dişlerden çekilir ve kökleri açığa çıkarırlar, bu esnada oluşan küçük açıklıklar ise zararlı bakterilere yuva olurlar.

Ağızdaki bakterilerin ve inflamasyonların kalp damar hastalıklarına, erken doğuma, romatoid artrite, baş ve boyun kanserine sebep olabildiğini gösteren çalışmalar da mevcut.

Çekilen Diş Etlerinin Belirtileri

• Ağız bakımına karşın geçmeyen ağız kokusu
• Şişmiş diş etleri
• Koyu kırmızı diş etleri
• Yerken, fırçalarken diş etlerinin kanaması
• Dişlerin sıcak ve soğuğa karşı hassas olmaları
• Dokununca dişlerin yerlerinden oynamaları
• Çiğneme sırasında ağrılar
• Dişlerin normalden daha uzun görünmeleri

Risk Faktörleri

Kötü ağız bakımı genellikle diş eti çekilmesinin sebebi olarak görülse de, bu durumun ortaya çıkmasına sebep olan başka faktörler de mevcut.
• Hormon değişimleri. Kadınlar hormonal değişim dönemlerinde diş etlerinin daha hassas olduğunu fark edebilirler. Özellikle ergenliğe giren veya hamile olan kadınlarda, doğum kontrol hapları alanlarda ve menopoza girenlerde bu durum daha da dikkat çekici olur.
• Araştırmacılar östrojen ve progesteronun bunda rol oynadığını belirtiyorlar ve artan progesteron düzeyi diş eti hastalıklarına sebep olabiliyor. Kadınların menopoz döneminde ağız kuruluğu yaşamaları, diş ve diş eti problemlerine sebep olabilmektedir.
• Diyabet. Diyabet hastaları, enfeksiyonlara çok daha açıktırlar ve ağız sağlığı problemleri de daha sık görülürler.
• AIDS. AIDS hastalarının enfeksiyonlarla mücadele yetenekleri düştüğü için diş eti çekilmesi yaşamaları ihtimali hayli yüksektir.
• C vitamini eksikliği. C vitamini eksikliğinin en belirgin işaretlerinden bir tanesi ağız sağlığının kötüye gitmesidir.
• Sigara. Sigara içmek bağışıklık sistemini zayıflatır ve diş etlerindeki enfeksiyonlarla mücadele şansı azalır. Ayrıca hali hazırda diş etleri çekilmiş olan sigara içicilerinin tedavi süreçleri de yavaşlar.
• Genetik. Pek çok sağlık durumunda olduğu gibi, araştırmacılar dişeti problemlerinin da genetik yapıdan ciddi anlamda etkilendiğini belirtiyorlar.
• İlaçlar. Bazı ilaçlar diş eti hastalıklarına yol açabiliyorlar.
• Diş gıcırdatma. Diş hastalıklarının en büyük sebepleri arasında yer almaktadır.
• Kötü ağız hijyeni. Dişlerini günde iki defa fırçalamayanlar, ciddi bir ağız sağlığı tehdidi altındalar. Lakin çok sert hareketlerle ve sert fırçalar kullanarak yapılan temizlik işlemi de diş eti problemlerine sebep olabilir.

Diş Eti Çekilmesi İçin 10 Ev Reçetesi

Yeşil Çay

Yeşil çay dişlere ve diş etlerine katkıda bulunur. Yapılan araştırmalar, günde bir bardak yeşil çay içmenin diş etlerinin dişlere daha iyi tutunmasını sağladığını göstermiştir ve kanamalar da azalmıştır.

Yağ Çekme

Her gün ağızda susam veya hindistan cevizi yağını 10 dakika kadar sadece dolaştırmak, katkıda bulunmaktadır. Zira yağ çekme olarak adlandırılan bu yöntem, ağızdaki toksinleri azaltmaktadır.

Hindistan Cevizi Yağı ve Himalaya Tuzu Masajı

Diş etlerindeki inflamasyonları azaltmak için diş etlerinize hindistan cevizi yağı ve pembe himalaya tuzu ile masaj yapabilirsiniz. Masajın ardından dişlerinizi temiz suyla durulayın. Bu iki ürünün mikrop ve inflamasyon karşıtı etkilerinin faydasını göreceksiniz.

C Vitamini

Eksikliği diş etlerinde kanama ve inflamasyona sebep olur. Portakal, yeşil sebzeler, kırmızı biber, brokoli ve brüksel lahanası gibi ürünler sayesinde onu vücudunuza doğal yollardan alabilirsiniz.

Aloe Vera

Hindistan’daki araştırmacılar, aloe veranın diş sağlığında ciddi bir etkisinin bulunduğunu gözlemlemişlerdir. Araştırmalarda aloe vera temelli diş macunları, ağız suları, jeller, kremler, spreyler ve destekler kullanan bilimadamları, ağız sağlığında iyileşme görmüşlerdir. Günde 100 miligram tüketmek ve diş etlerine jelini sürmek, çekilen diş etlerine katkıda bulunabilir.

Septilin

Ayurveda tıbbında kullanılan bu madde, çeşitli bileşenler ile oluşturulur ve bağışıklık sistemini destekler, inflamasyonları azaltır ve enfeksiyonlarla savaşır.

Amla

Yine Ayurveda tıbbında kullanılan bu besin desteği, ağız sağlığına katkıda bulunmaktadır. Özellikle bağlayıcı dokuların gelişimi için önemlidir. Genellikle gargara olarak veya hap olarak tüketilebilmektedir.

Diş İpi

Her ne kadar yağ çekme kadar etkili olmasa da plak ve bakteri oluşumuna engel olabilmek için diş ipleri kullanılabilmektedir.

Gargara

Oregano yağı ile hazırlanmış ve bir gargara kullanmanız, ağızdaki enfeksiyonlar ile savaşmanıza katkıda bulunacaktır. Bu yağın mantar, bakteri, virüs, parazit karşıtı etkileri ve antioksidan yapısı, onu enfeksiyonlar ile savaşmada etkili hale getirmektedir.

Omega-3 Yağ Asitleri

Plasebo kontrol gruplu çalışmalarda, 12 hafta boyunca günde 300 miligram omega-3 yağ asitleri tüketiminin diş etleri sağlığını ciddi anlamda iyileştirdiği görülmüştür.