Kanserin sebebi nedir? Bu hastalığı tetikleyen her şey hakkında bilgi sahibi değiliz ancak bildiğimiz şey, daha fazla insanın bu hastalıkla başa çıkmaya çalıştığı. ABD’deki Ulusal Kanser Enstitüsü’ne göre, erkeklerin ve kadınların %39.6’sı hayatlarının bir döneminde kanser teşhisi alıyorlar. Geçmiş araştırmalar genetiğin kanser vakalarının yalnızca yarısından sorumlu olduklarını, yani çevresel etkenlerin ve sosyoekonomik faktörlerin de rol oynadığını gösteriyorlar. Kanser hızlıca önde gelen ölüm sebeplerinden birisi haline geldi ancak riski bilmek bu yok edici teşhisten kaçınmak için yardımcı olabilir.

Obezite, kötü beslenme, hormonal dengesizlikler ve kronik inflamasyon kanserin en iyi bilinen sebepleri arasında. Ancak bazı kanser sebepleri o kadar görünür değiller. Günlük maruz kaldığımız şeyler ve görünüşte zararsız olan alışkanlıklar da kanser riskini arttırabiliyorlar. Kanser ile bağlantısı olan bazı şaşırtıcı şeyler aşağıda.

Kansere Ne Sebep Olur? Beklenmedik Kanser Sebepleri

Yaşadığınız Yer

2017 yılında Cancer dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, ABD’de en kötü hava kalitesine, su kalitesine, toprak kalitesine, inşa edilmiş çevreye ve sosyodemografik faktörlere sahip olan eyaletlerde kanser vakalarında artış yaşanmış. Kötü hava kalitesi ve inşa edilmiş çevre (büyük otobanların varlığı, toplu taşıma ve evlerin varlığı), yüksek kanser oranları ile güçlü şekilde bağlantılı. Bu bulgular hem erkeklerin hem de kadınlarda geçerli olmuşlar ve prostat ile meme kanseri kötü çevre ile yakından bağlantılı çıkmış. Diğer araştırmalar azınlık mahallelerinin hava kirliliğinden dolayı daha fazla kanser riski altında olduğunu gösteriyorlar.

Kokulu Mumlar ve Hava Tazeleyiciler

Araştırmacılar İngiltere’deki altı evdeki güçlü organik kimyasalların düzeylerini beş gün boyunca ölçmüşler. Her ev sakininden kullandıkları kokulu mumlar, hava tazeleyiciler ve temizlik ürünleri hakkında ne kadar sık kullandıkları da dahil olmak üzere bilgi istenmiş. Sonrasında her evdeki havayı test etmişler. Limon kokuları yaratan sentetik bir kimyasal olan limonene en çok tespit edilen madde çıkmış. Kokulu ürünler kullanan evlerde limonene miktarı en yüksek düzeyde olmuş.

Bu veriden bir sonuca varmak için daha fazla araştırma gerekli ancak limonene havaya salındığı zaman, ozonla etkileşime giriyor ve formaldehit üretiyor, bu da myeloid lösemi ve nazifaringeal kanser dahil olmak üzere farklı kanser türleri ile bağlantılı. Sentetik kokuların tehlike aralığı kanserin de ötesinde. Sahte kokular hormon karmaşası, astım ve diğer ciddi sağlık problemleriyle de bağlantılılar.

Nasıl kaçınmalı: Kokulu ürünlerin kullanımını azaltarak limonene ve dolayısıyla formaldehit miktarını azaltabilirsiniz. Limonene kaçınılacak tek ürün değil. İçinde koku, aroma, fitalatlar, DEP, DBP, DEHP gibi bileşenler olan tüm ürünlerden kaçının. Meme Kanseri Fonu’na göre sentetik kokulardan kaçınmak kendinize yardımcı olmanın temel yollarından birisi.

Eğlence

2016 yılında Danimarkalı araştırmacılar, alkol tüketimi ile meme kanseri riski arasındaki bağlantıyı gösteren bir çalışma yayınladılar. Araştırmacılar beş yıl süresince içtikleri alkol miktarını arttıran kadınların daha fazla meme kanseri riskine sahip olduklarını belirtiyorlar. Ancak aynı çalışmada, daha fazla içen kadınlarda kalp hastalıkları riski daha düşük bulunmuş. Neyse ki kalp hastalıkları riskinin azalmasını sağlayacak günlük spor, iyi beslenme ve stres yönetimi gibi daha iyi alternatifler var.

Meme kanserinin yanında, araştırmacılar alkol tüketimini kafa ve boyun kanseri, yemek borusu kanseri, karaciğer kanseri ve kolorektal kanserle de bağdaştırıyorlar. Alkol neden bu negatif etkilere sebep oluyor? Bedenlerimiz alkollü içeceklerdeki etil alkolü asetaldehite dönüştürür ve bu da vücuttaki DNA ve proteinlere hasar verebilir. Alkol aynı zamanda bedene oksidasyonu tetikliyor ve DNA’ya, yağlara ve proteinlere daha fazla hasar veriyor. Bozulmuş gıda emilimi ve östrojen düzeylerindeki artış da dikkat çekici.

Talaş

Bunu daha önce duymuş olmayabilirsiniz. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), odun talaşının bir kanserojen olarak sınıflandırıldığını duyurdu. Bir çalışmada, mobilya işçilerinin ve talaşa maruz kalan diğer işçilerin adenocarcinoma adı verilen burun kanseri formunu geliştirme risklerinin daha fazla olduğu görülüyor. Kayın ve meşe gibi sert odunların tozları en büyük riske sahipler. Maskeler ve iyi havalandırma vasıtasıyla talaşa maruziyetinizi kontrol altına alabilirsiniz. İnce talaşların olduğu yerlerde kendinizi korumak için bir maske takmayı unutmayın.

Gıda Paketleri

Kansere ne sebep olur? Gıdalar değil mi? Çoğu zaman beslenme tercihlerimizin kanser riskini etkilediğini duyuyoruz ancak paketleme de rol oynuyor. Fast food ve fast food paketlemelerinde kullanılan ürünlerde genelde perfluorinatlı kimyasallara sahip oluyorlar. PFC ve PFAS olarak bilinen bu yağ ve leke kovucu kaplamalar, kolayca paketten gıdalara geçebiliyorlar. Bu kimyasallar kanserden tutun da gelişim problemleri ve üreme sağlığına, bağışıklık sisteminde zayıflamaya ve diğer sağlık problemlerine etki ediyorlar.

Nasıl kaçınmalı: Dışarıda yerken, bu kimyasallardan kaçınmak biraz zor olabilir ve bu nedenle mümkün olduğunca evde taze ürünler tüketin. Ayrıca kağıt tabaklardan ve diğer sofra ürünlerinden kaçının çünkü bunlar da genelde yağ geçirmez kimyasallar ile kaplanırlar. Aynısı mikrodalgaya uygun patlamış mısır paketleri için de geçerli.

Bazı Güneş Kremleri

Çok fazla güneş ışınına maruz kalmak kanser sebebi olabilse de, yanlış tür güneş kremini aşırı kullanmak da kendine has risklere sahip. Benzofenon-3 güneş kremlerinde yaygın şekilde bulunuyor ve DNA hasarı ile kanser gelişimini tetikleyebilen serbest radikalleri üretiyor. ABD Gıda ve İlaç Dairesi bu maddeyi %3-6 olarak sınırlandırıyor ve tamamen yasaklamıyor çünkü UV ışınlarından yüksek düzeyde koruyuculuğu var.

Nasıl kaçınmalı: Güneş kremi almadan önce ürün etiketlerini okuyun ve para amino benzoik asit, ostil salisislat, sinozat, dioxybenzon, fenilbenzimidazol, homosalat, mentil antranilat, oktosrilen, metoksisinnamat, paraben ve elbette oxybenzon içeren ürünlerden kaçınmaya çalışın. Evinizde öz yağlar, hindistan cevizi yağı, shea yağı ve non-nano çinko oksit ile bir güneş kremi de üretebilirsiniz.

Güneşsizlik

Kaliforniya Üniversitesi Moores Kanser Merkezi’ndeki araştırmacılara göre, dünya çapındaki 250.000 kolorektal kanser ve 350.000 meme kanseri vakası D3 vitamini düzeylerini arttırarak önlenebilir. Araştırmacılar D vitamini ve kanser arasındaki bağlantıyı uydulardan güneş ve bulut ölçümleri ile araştırmışlar. Verileri almışlar ve D3 vitamininin kandaki düzeylerini analiz etmişler. Sonuçta, kandaki D vitamini düzeyi ile kolorektal ve meme kanseri riski arasında ters ilişki bulunmuş. Yani D vitamini azaldıkça risk artıyor. Çok fazla güneş ışığı cilde zarar verebilse de, güneş en iyi D vitamini kaynağı. Fakat aşırıya kaçmayın ve D vitamini düzeylerinizi düzenli olarak ölçtürün.

Nasıl kaçınmalı: Günlük D vitamininizi almak için gün ışığı almanın pek çok yolu var. Haftasonu kampa gidebilir, dışarıda koşabilir, yere yatabilir, bahçe düzenleyebilir, bisiklet sürebilir, yüzme sporlarını uygulayabilir ve sizi güneşe çıkaracak ne varsa yapabilirsiniz.

Virüs ve Bakteriler

Virüs ve bakteriler kısa vadede ciddi riskler barındırsalar da, bazı uzun vadeli etkileri de var. Epstein-Barr virüsü ve HIV gibi bazı virüslerin pek çok çalışmada kanserle bağlantıları görülüyor. Araştırmacılar nüfusun en az %95’inin yetişkinlik döneminde Epstein-Barr virüsünden etkilendiğini gösteriyor. Bu virüs en çok mono veya öpücük hastalığına sebep olması ile biliniyor ancak çoğu enfeksiyon bedende aktif olduğunda bile fark edilebilir değil. Çoğu kişi herhangi bir belirti görmüyor ve ani sonuçlar yaşamıyor. Virüs yaşam boyunca uykuda kalıyor ve bir böcek ilacı veya mantar tarafından tetiklenene kadar öylece duruyor. Beslenme eksiklikleri, sakatlıklar, ağır metallere maruz kalma ve ruhsal travma gibi faktörler virüsü tekrar yaşama döndürüyorlar. 2016 yılındaki bir çalışmada, araştırmacılar meme hcürelerinin Epstein-Barr virüsüne bağlandıklarını ve agresif kansere dönüştüklerini keşfettiler. Bu nedenle araştırmacılar virüsün kötü huylu meme kanserinin gelişim hızını arttırdığı sonucuna vardılar.

Araştırma aynı zamanda HIV sahibi bireylerin de Kaposi’s sarcoma, Hodgkin olmayan lenfone ve rahim ağzı kanseri risklerinde artış olduğunu gösteriyor. Hatta bunlar sık sık AIDS’i tanımlayan koşullar olarak adlandırılıyorlar çünkü HIV sahibi birisinde bu rahatsızlıklar varsa bu AIDS’in gelişimine işaret edebilir.

Gece Vardiyasında Çalışmak

Çok miktarda çalışmaya göre gece vardiyasında çalışmak bazı insanlarda kanser riskini arttırabiliyor. Fareler üzerindeki çalışmalarda araştırmacılar, iki genin hücrelerin sirkadiyen ritmini kontrolden sorumlu olduklarını keşfettiler ve bunların tümörleri de baskılamakta görev aldıklarını farkettiler.

Bedenin 24 saatlik doğal döngüsü, temel olarak çevredeki ışık ve karanlığa göre tepki gösterir ve gece vardiyaları bu doğal ritmi bozarlar. Çalışmada, fareler iki gruba ayrılmışlar. Bir grup fare normal 12 saat aydınlık, 12 saat karanlık takvimine uymuş, diğer grup ise her 2-3 günde bir fazladan 8 saat ışığa maruz bırakılmış. Kontrol grubuna göre, anormal ışıklandırmayı deneyimlemiş olan farelerde tümör gelişimi daha agresif olmuş.

Yanmış Gıdalar

Kanserin sebebi nedir? Kanserin kızarmış gıdalar ve inflamasyon ile bağlantıları sürpriz olmayabilir ancak bu hikayenin devamı var. Akrilamid, patates ve tost gibi nişastalı gıdalarda yüksek sıcaklıkta pişme sonucunda yaratılan bir kimyasaldır. Nişastalı gıdaların kızartma, fırınlama ve kavurma gibi yöntemler ile 120 derecenin üzerinde pişirilmeleri akrilamid oluşumunu tetikliyor ve haşlama ile mikrodalgada ısıtmanın bunu yapma ihtimali daha düşük. Çalışmalar akrilamidin hayvanlarda DNA’ya hasar verdiğini ve kansere sebep olduğunu gösteriyorlar. Bu nedenle Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı akrilamidi potansiyel bir kanserojen olarak değerlendiriyor ancak henüz akrilamid içeren gıdaların insanlarda kanseri riskini arttırdığına dair doğrudan bir bağlantı yok.

Beslenme dünyasında akrilamid haricinde neler kansere sebep olabilirler? Yanmış et. Ancak iyi haberler de var çünkü basit pişirme teknikleri ile ızgara kanserojenlerini %99 oranında azaltabilirsiniz. Hawaii’deki Kanser Araştırma Merkezi’nin araştırmasına göre eti hazır alınmış ve içerisinde bol miktarda şeker ve fruktoz şurubu bulunan hazır marinasyon sosları ile pişirmek HCA adlı toksiğin miktarını 3 katına kadar arttırıyor ve bu kanserojen bileşen sigara dumanında da bulunuyor.

Nasıl kaçınmalı: Sorun yaşamamak için uzmanlar bu nişastalı gıdaların sarı haldeyken ve yanmamışken tüketilmelerini öneriyorlar. Yüksek sıcaklıklarda uzun süre kızartmaktan ve kavurmaktan da kaçınarak akrilamidden kaçınabilirsiniz. Patatesi dilimledikten sonra 30 dakika suda bekletmek akrilamid düzeylerini %38 azaltıyor. Eğer daha fazla zamanınız varsa, 2 saat batırmak miktarı yarıya indiriyor. Hızlıca sudan geçirmek bile bu oranı %23 azaltabiliyor.

Elbette cipsten ve patates kızartmasından kaçınmak da akrilamid ve fazla kalorilerden kaçınmanın bir diğer yolu.

Pişmiş etteki kanser sebeplerini azaltmak söz konusu olduğuunda, HCA düzeylerini şekerli marinatlar yerine sirke bazlı marinatlar kullanarak azaltabilir, içine zerdeçal, sarımsak ve baharatlar ekleyebilirsiniz.

Hareketsiz Yaşam Tarzı

2014 yılında Almanya’daki Regensburg Üniversitesi’nde yapılan ve Journal of National Cancer Institute’ta yayınlanan bir analize göre, TV izleme süresi, hobiler için oturma süresi, mesleki oturma süresi ve toplam oturma süresi ile kanser riski arasında bir bağlantı kurulmuş. En yüksek ve en düşük düzeyde hareketsiz davranışlar karşılaştırıldıkları zaman, daha hareketsiz katılımcıların daha fazla kolon, endometriyal ve akciğer kanseri riskine sahip oldukları görülmüş. Kanser riski oturma zamanındaki her 2 saatlik artışta yükselmiş. Bunun fiziksel aktivite ile alakasının olmadığı görülmüş ve bunun anlamı fiziksel olarak aktif olsanız bile oturarak geçen büyük zaman kötü etkilere sahip oluyor.

Amerikan Kanser Topluluğu’na göre, yetişkinler için haftada en az 150 dakika orta düzey aktivite veya 75 dakika ağır aktivite öneriliyor. Bunda asansör yerine merdivenden çıkma veya ev işleri dahil değil. Çocuklar için her gün en az 60 dakika orta- ağır düzeyde aktivite öneriliyor ve haftanın en az 3 günü yoğun bir aktivite yapılması gerekli.

Nasıl kaçınmalı: Saatler boyunca oturmak ofis çalışanları için bazen kaçınılmaz görünebilir ancak hareketsiz yaşam tarzının tuzağına düşmeyin ve ayakta çalışabileceğiniz bir masa edinmeye çalışın veya sandalye yerine egzersiz topuna oturun. Gün içerisinde ayağa kalkmanızı hatırlatacak alarmlar kurun ve arada bir esneyin. Eğer yapabiliyorsanız toplantıları yürüyüş halinde yapın veya telefon görüşmelerinizi ayakta dolaşırken yapın.