Beslenme uzmanları, resmi kurumlarca tavsiye edilen günlük D vitamini miktarının yetersiz olduğu konusunda yıllardır tartışıyorlardı. Özellikle, Akdeniz beslenme düzeni konusunda araştırmalar yapan Harvard Üniversitesi’nden Dr. Walter Willett, tavsiye edilen günlük 600 uluslararası birim D vitaminin, fazla güneş almayan kuzey bölgelerdeki insanlar için geçerli olamayacağını söylüyordu. Geçtiğimiz yıl yapılan çalışmalar, bu hayati besleyici öğeye normalden 10 kat daha fazla ihtiyacımız olduğunu göstererek, Willett’ı haklı çıkardı. Meghan Rabbitt’in bu konuda www.prevention.com’da paylaştığı bilgileri, sizler için derledik.

Resmi kurumların verilerinin yanlış olduğunu ilk kanıtlayan, Alberta Üniversitesi Kamu Sağlığı Bölümü’nde çalışan iki araştırmacı oldu. 2014 yılının Ekim ayında Nutrients Dergisi’nde yayınladıkları çalışmada, resmi verilerde kullanılan istatistiğin olması gerekenden çok düşük miktarlara dayandığını belirterek, yanlış olduğunu söylediler. Araştırmacılara göre, yetişkinlerin günlük D vitamini ihtiyacı 8000 uluslararası birimden daha fazla. Fakat çalışmaya katılan denekler günde 2400 birimden daha fazla D vitamini almadıkları için, araştırmacılar bu dozu henüz tavsiye edemiyorlar.

Aynı dergide yayınlanan ve durumu bir adım daha ileri götüren çalışma ise geçtiğimiz Mart ayında, San Diego ve Creighton Üniversitesi’ndeki araştırmacılardan geldi. Tavsiye edilen miktardan daha fazla D vitamini alan insanlarla yapılan birden fazla araştırmayı analiz edip, Alberta Üniversitesi’ndeki meslektaşlarını doğruladılar: Yeni bulgular, günlük D vitamini ihtiyacının 7000 uluslararası birim civarında olması gerektiğini söylüyor.

Günde 10.000 birime kadar D vitamini alımının güvenli olduğu varsayılsa da, Michigan State Üniversitesi’nden Dr. James E. Dowd, günlük dozun ne olması gerektiği konusunda kesin bir açıklama yapılamadığını ancak, şimdiye kadar bilinen verilerin yanlış olduğunun kesinleştiğini belirtiyor. Dünya üzerindeki en yaygın sağlık problemlerinden birinin D vitamini eksikliği olduğu göz önünde bulundurulursa, yanlış verilerin ne kadar kritik olduğu anlaşılabilir. Çocuk ve yetişkinlerin %30 ila %50’si D vitamini eksikliği yaşıyor ve bu durum da, kemik kırılmaları, kalp hastalıkları, kanser, diyabet ve bunama ile ilişkilendiriliyor.

Peki bu konuda ne yapabiliriz? Dr. Dowd, öncelikle D vitamini için kan testi yapılmasını öneriyor. D vitamini seviyelerinin 45-50 µg/mL olması gerekiyor. Eğer D vitamini eksikliği çekiyorsanız, kendi başınıza ek vitamin almak yerine, size uygun dozu vermesi için mutlaka doktorunuza başvurun. Doğal yollardan D vitamini almak için tüketmeniz gereken gıdalar arasında ise yağlı balıklar, peynir, karaciğer, yumurta ve sütü sayabiliriz. Güneş ışığı almak da tabii ki listenin en başında geliyor.

Dr. Dowd, ne kadar kiloluysanız, D vitamini ihtiyacınız da o kadar fazla olur diyor. Ayrıca yaş ilerledikçe, D vitamini üreten mekanizmalar da yavaşlıyor. Dolayısıyla tavsiye edilen uluslararası birim kadar D vitamini alıp bununla yetinmek yerine, bir doktora başvurup ihtiyacınıza uygun seviyede vitamin almanız, sağlığınızı korumanız açısından oldukça önemli.