Günlük beslenme düzenimizde bol bol rafine şeker ve hatta yüksek fruktozlu mısır şurubu tüketiyoruz ancak maalesef iş bal tüketimine geldiği zaman maalesef bu kadar tüketimimiz mevcut değil. Halbuki araştırmalar, şeker ve fruktoz şurupları yerine bal tüketmenin sağlığa onlarca faydasının olduğunu gösteriyorlar.

Peki saf bal ne demek? Saf bal, adı üzerinde saf, filtrelenmemiş ve çiçeklerin nektarlarından arıların pastörize etmeden ürettikleri bir tatlı üründür. Günümüzde satılan pek çok bal çeşidi kovandan toplandıktan sonra ısıtılır ve filtrelenir, yani işlenmiş baldır. Saf bal ise işlenmiş balın aksine pek çok besin değerini hala korumaktadır ve sağlığa etkilidir. Bu saf bal, düşük enerji problemlerinden uyku sorunlarına kadar pek çok probleme deva olabilmektedir. Hatta kilo vermek isteyenler için bile faydalı olduğu söylenebilir.

Saf Balın Sağlığa 8 Faydası

Sağlıklı Kilo Yönetimi Sağlar

Bal tüketimi ile kilo verme arasında ilişki olduğunu gösteren araştırmalar mevcut. San Diego Üniversitesi tarafından yapılan çalışmalarda, şeker yerine bal kullanmanın kilo vermeye yardımcı olduğu ve kan şekerini de düşürdüğü görülmüştür. Bunun yanında balın kandaki trigliserit miktarını da düşürebildiği görülmüştür.

Bir diğer çalışmada ise balın iştahı bastıran hormonları aktive ettiği görülmüştür. Dolayısıyla bal tüketimi obeziteden korunma anlamında da etkin bir rol oynayabilmektedir.

Polen Alerjisine Karşı Gelir

Saf balda arı polenleri bulunur ve bunlar enfeksiyonları savarlar, bağışıklığı kuvvetlendirirler ve alerjilere karşı doğal bir tedavi olurlar. Balın alerjileri önleyen yeteneği ise immunoterapi adı verilen bir süreçten kaynaklanmaktadır. Çünkü çiçekten çiçeğe gezerek polen toplayan arılar, çevredeki polen miktarını azaltırlar ve bunun yanında balın içerisine de polen bırakırlar. Bu polenleri balla karışık bir şekilde tükettikçe polene karşı olan hassasiyetlerde azalma ortaya çıkar ve mevsim alerjilerinin ortaya çıkması daha zor olur.
2013 yılında yapılan bir araştırma, kilonuz başına bir gramlık bal tüketiminin sekiz haftada alerji belirtilerini azalttığını göstermiştir. Bazı bireyler ise bir yemek kaşığı günlük bal tüketmenin alerjilere karşı birebir olduğunu belirtiyorlar ancak pastörize balın polensiz olmasından dolayı onun bu konuda pek bir etkisi yok.

Doğal Enerji Kaynağıdır

Saf balda %80 doğal şekerler, %18 su, %2 proteinler, polenler, vitaminler ve mineraller bulunur. Bu nedenle balın doğal bir yakıt olduğu söylenebilir. Glikojen formunda enerji emilimini mümkün kılan bal, sabahları ideal bir enerji kaynağı olmaktadır.

Memphis Üniversitesi, spordan önce tüketilecek en iyi karbonhidratın bal olduğunu belirtiyor. Bazı diğer çalışmalarda ise ticari enerji jellerinin içindeki glukoz ile yarışabilen en iyi şeyin bal olduğu görülüyor.

İyi Bir Antioksidandır

Çalışmalar günlük olarak saf bal tüketmenin vücuttaki antioksidan miktarını arttırabildiğini gösteriyor. Antioksidanlar vücutta hastalıklara sebep olan serbest radikallere karşı savaşıyorlar ve bunun yanında bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek vücudu koruyorlar. Balın içinde polifenoller bulunur ve bunlar kalp hastalıkları ile kanser riskini azaltan antioksidanlar arasındadırlar.
Bir çalışmada, 25 denek kişiye 29 gün boyunca 4 yemek kaşığı günlük olarak verilmiştir ve çalışmanın başı ile sonunda yapılan kan tahlillerinde, araştırmacılar bal tüketimi ile kandaki polifenollerin miktarı arasında doğrudan bağlantı bulmuşlardır.

Uykuyu İyileştirir

Saf balda uykuyu daha iyi hale getiren özellikler mevcuttur. Uyumadan önce bal tükettiğinizde, karaciğerin glikojen stoğunu arttırırsınız ve beynin yakıt aramak için krize girmesine engel olabilirsiniz. Çünkü pek çok gece uykusu bu yakıt ihtiyacından dolayı bölünmektedir. Bunun yanında saf bal tüketimi, melatonin salınımını arttırmaktadır ve böylece uykuyu iyileştirmektedir.

Melatonin uyku sağlamanın yanında bağışıklık sistemini güçlendirir ve dinlenme esnasında dokuların yeniden inşa edilmesini sağlar. Kötü uyku ise yüksek tansiyon, obezite, tip-2 diyabet, kalp hastalıkları, inme ve artrit için bir risk faktörü olarak görülmektedir.

Yara ve Ülseri İyileştirir

Bala bulanmış sargıların yaralara iyi geldiği bilinmektedir. Bunun sebebi ise balın doğal bir bakteri karşıtı olmasıdır. Bunun yanında bal, vücut sıvıları ile birlikte çalışarak hidrojen peroksit üretimi sağlar ve bu da bakteriler için elverişsiz bir ortam oluşturur.

Yara ve yanıkların tedavisinde bal genellikle problemli bölgeye doğrudan uygulanır ve 24 saatte bir tazelenir. Bal tüketiminin çeşitli ülser türleri üzerinde de etkili olduğu bilinmektedir.

Şeker Hastalığına İyi Gelir

Saf bal tüketimi şeker hastalığı gelişimine engel olabilir ve şeker hastalarına da iyi gelebilir. Özellikle saf bal ve tarçın tüketimi, kan şekeri yönetimini daha kolay hale getirmektedir.

Dubai’de yapılan bir çalışmada, balın kandaki glukoz seviyelerini dekstroz ve sukroza göre daha az arttırdığı görülmüştür. Bazı uzmanlar ise tarçının insülini arttıran yapısının balın glukoz artışına engel olabildiğini ve bunun çok iyi bir ikili olduğunu belirtiyorlar.
Saf bal insülini arttırır ve hiperglisemiyi azaltır. Arada bir deneme yaparak saf balın kan şekeriniz üzerindeki etkilerini görebilirsiniz.

Doğal Bir Öksürük Şurubudur

Saf balın öksürük şurupları kadar etkin bir öksürük tedavisi gerçekleştirebildiği de görülmüştür. Bilimsel kanıtlar, bir dozluk balın balgam üretimini ve öksürüğü azalttığını göstermiştir.

Saf Bal Besin Değerleri

Bal doğanın en saf besinlerinden bir tanesidir ve sadece bir doğal tatlandırıcı olmanın da çok ötesindedir. Bu fonksiyonel gıdada, 22 amino asit, 27 mineral, 5000 enzim bulunur. Bu mineraller arasında demir, çinko, potasyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve selenyum yer alırken, vitaminler arasında B6 vitamini, tiamin, riboflavin, pantotenik asit ve niasin yer almaktadır. Bunlara ek olarak bal serbest radikallerin zarar verici aktivitelerini de nötralize edebilmektedir.
Bir yemek kaşığı balda 64 kalori bulunur ancak glisemik yükü bir adet muzdan daha düşüktür. Saf bal herhangi bir şekilde şeker artışına veya aşırı insülin salınımına da sebep olmaz.