Birçok beslenme uzmanı, kontrollü olarak tüketilmesi gereken hatta bazen hiç tüketilmemesi gereken içecekler arasına sadece alkollü olanları değil alkolsüz olanları da ekliyor. Nedeni ise çok basit; içeriğindeki şeker oranı!

Günümüzde şekerli içeceklerin tüketimi o kadar fazla ki bu tür içecekleri neredeyse ayrı bir besin grubu olarak değerlendirmek mümkün. Şekerli içecekleri en çok tüketenler arasında Amerikalılar başı çekiyor. Beverage Digest’a göre ABD’de geçtiğimiz yıl bir kişi ortalama 50 galon (yaklaşık 190 litre) şekerli içecek tüketmiş. Bu tür şekerli içeceklerin neredeyse bir sürahi büyüklüğündeki bardaklarda sunulduğu düşünülürse, etkisinin ne kadar büyük olduğunu hesaplamak hiç de zor değil.

Şekerli içecek denildiğinde birçoklarının aklına meyveli sodalar veya meyve suları geliyor. Oysa uzmanların beslenme alışkanlıklarınızın arasından çıkarmanızı istediği şekerli içecekler sadece bunlarla sınırlı değil. Tatlandırıcılı içeceklerin, agave şurubuyla tatlandırılmış çayların veya doğal meyve sularının yasaklı içecekler listesinin dışında kaldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Beslenme uzmanları, tatlandırıcılı içeceklerin birçoğunun olması gereken şeker eşiğinin üstünde olduğunu söylüyor. Örnek vermek gerekirse 30 mililitre portakal suyunda 2,4 gram doğal şeker, aynı ölçüde portakallı sodada ise 4 gram şeker bulunuyor.

Peki meyve sularıyla meyveli sodalar aynı kategoride mi yer alıyor? Bu sorunun doğru cevabı, hepsinin ölçülü bir şekilde tüketilmesi gerektiği gerçeğinde saklı. Örneğin bisküvi, kurabiye, kek gibi tatlandırıcılı ürünlerin tamamen zararlı olduğunu söylemek mümkün değil. Asıl zararlı olan, bu ürünleri çok fazla tüketmek.

Şekerli içecekler konusuna geri dönmek gerekirse, araştırmalar düzenli olarak sıvı şeker tüketiminin vücutta ciddi zararlar yaratabileceğini gösteriyor. Harvard Kamu Sağlığı Kurumu’ndan Lilian Cheung’a göre düzenli olarak şekerli içecek tüketimi aşırı kilo veya obezite, diyabet, yüksek tansiyon, istenmeyen kan yağı, iltihap ve kalp hastalıkları riskini ciddi oranda artırıyor.

Şekerli içeceklerin tüketimi özellikle kadınlar için daha tehlikeli. Nurse’s Health Study kampanyası kapsamında 22 yıl boyunca şekerli içecek tüketen 80 binden fazla kadın üzerinde yaşam tarzı ve diğer beslenme alışkanlıkları da dikkate alınarak yapılan araştırmalara göre günde en az iki tane şeker oranı yüksek içecek tüketimi, kalp hastalıkları riskini ciddi biçimde artırıyor.

Peki bu durum nereye kadar böyle gidecek? Archives of Pediatrics&Adolescent Medicine’de geçtiğimiz yıl yayımlanan bir araştırma, şekerli içecek yerine su tüketiminin toplam kalori miktarını ciddi oranda azalttığı sonucuna vardı. Öte yandan işlem görmemiş besin tüketimini savunanlar ise portakal suyu içmek yerine portakal yemenin daha iyi olduğunu söylüyor.

Bunların hepsi doğru olmakla birlikte tüm hayatımızı sıkı kurallarla geçiremeyeceğimiz de bir gerçek. Sadece su içerek yaşayabiliriz ancak serinletici bir meyveli sodaya veya kahvaltıda taze sıkılmış portakal suyuna kim hayır diyebilir ki?

Bu yüzden asıl önemli olan denge… Sadece su değil; çay, kahve, soğuk çay, sodalar ve şeker oranı düşük içecekleri dengeli bir şekilde tüketmek mümkün. Şekerli içecekler de tümden yasak değil; önemli olan içtiğinizin kalori değeri yüksek bir içecek olduğunun farkına varıp dengeli bir şekilde tüketmek.